Arkadaşlar daha önceki makalelerimi okuduysanız
çeşitli ajanslardan haberleri yayınlamıştım.
Yoğun ilgi uyandırmasına rağmen o makaleyi tekrar
yayınlamıyoruz.Standart bazı büyük haber ajanslaırmız amerika ve avrupa ağzıyla
deplileri savunmuştu sanki avrupaya girince ilk onlar para kazanacakmış gibi
bir iştah ve mantık.Sağ basının ne dediğini dile getirmeme gerek yok
sanırım.Sol basında haliyle yine neyi savunduklaırnı bilmeden bişeler
yazmışlar.En ilgincide Kurdistan adlı bir sitenin dgm leri eleştirmesiydi.Heralde
buna hayatım boyunca güleceğim.
Şimdi size tarafsız olduğunu sandığım birinin
makalesini yayınlayacağım.prensiplerimiz gereği siteadı ve kişi ismi
vermiyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti 80
yıldır cumhuriyetle yönetilen sosyal bir hukuk devletidir.16 büyük imparatorluk
kurmuş, tarihe hükmetmiş bağımsız ve dışarıdan yönetilmeyen bir devlettir. Türk
milleti hukukun üstünlüğüne inanmış, devlet yönetiminde ayrıcalık yapmadan
herkese eşit hakka dayanan örnek bir millettir.
Türk adaleti “kuvvetin zaferi
hakkın zaferidir” felsefesine göre değil hak, şartlar ne olursa olsun
haklınındır felsefesine inanmış bir adalet sistemidir.
DEP milletvekilleri düşünce
suçlarından yargılanmadılar yargılama sebepleri devletin bölünmez bütünlüğüne
karşı devletin bir kısım toprağını başka bir devlet kurmak için devlete
başkaldırmış PKK terör örgütünü destekledikleri için yargılanmışlar, Ankara DGM
tarafından cezalandırılmışlardır. Ankara DGM’nin vermiş olduğu karar derecaddan
geçerek kesinleşmiştir. Türkiye’de hukuk yolları tükendiği için sanık vekilleri
AİHM’e başvurmuşlar, insan hakları mahkemesi yargılamanın noksan yapıldığı
gerekçesi ile davayı bozmuş, Ankara DGM’de yeniden yargılama yaparak bozma
doğrultusunda delilleri yeniden değerlendirmek suretiyle sanıkların lehinde
inandırıcı bir delil bulunmadığı için önce vermiş olduğu cezayı son kararında
da vermiştir. Bu karar sanıkların vekilleri tarafından temyiz edilmiş ve
yargıtay cumhuriyet başsavcılığı kararın bozulması için hazırladığı tebliğ
nameyi yargıtay 9. ceza dairesine göndermiştir.
Tebliğ namenin 9. ceza dairesine
ulaşmasından sonra Hürriyet gazetesi sanıkların tel’le tahliye olacaklarını
yazmış ve bir gün sonra yine Hürriyet gazetesindeki habere göre 9. ceza dairesi
sanık vekillerinin mürafaa taleplerini kabul ederek 8 Temmuz 2004 gününe
duruşma verdiğini bildirmiştir. Ancak haberde tel’le tahliyeden söz
edilmemiştir ve yine aynı gazetenin haberine göre 9. ceza dairesinin hakimleri
Strasbourg’a gidecekleri orada insan hakları mahkemesinde inceleme yapacakları
kamuoyuna duyurulmuştur. 9. ceza dairesinin hakimleri yurtdışına çıkmadan önce
sanıklar hakkında tel’le tahliye kararını verdikten sonramı yurtdışına
çıkmışlardır? Yoksa 9. ceza dairesi hakimleri yurt dışına çıktıktan sonra sanıklar
vekillerinin tahliye taleplerini başka bir heyet mi incelemiş ve tahliyelerine
karar vermiştir? Bu durum kamuoyuna açıklanmamıştır.
Sanıklar tahliye olmuşlar ancak
dava devam ettiği için henüz sanık sıfatları kaldırılmamıştır. Sanıkların
tahliyesi Avrupa’da büyük sevinç yaratmış, Türkiye bir anda demokrasinin beşiği
bir ülke durumuna gelmiştir.
AVRUPALILAR SEVİNİR DE BİZİMKİLER
GERİ KALIR MI?
Sayın Abdullah Gül Başbakan vekili
olarak sanıkları kabul etmiş, çok memnun kaldığını kamuoyuna açıklamış ve
arkasından da bu kişileri artık kimse bir daha cezaevine koyamaz şeklinde
beyanda bulunmuştur.
Sanıklar sayın Abdullah Gül’den
cesaret alarak güneydoğu gezilerine başlamışlar, havaalanlarında VİP
salonlarında ağırlanmışlar, meydanlarda terörist başının posterleri altında
millete meydan okumuşlardır. Dehap Genel başkanı işi daha da ileri götürmüş,
Türkiye Cumhuriyeti ile PKK’ya aynı uzaklıkta olduklarını bildirme cesaretini
gösterebilmiştir. Sanıklar Güneydoğuda yaptıkları konuşmalarda genel af çağrısında
bulunarak ateşkes talimatları vermektedirler.
Ateşkes iki devlet arasındaki
savaşta kullanılan bir terimdir. Sanıklar Türk devletine karşı Ateşkes sözünden
kimden cesaret alarak bahsedebilmektedirler.
Teröristbaşı şu anda İmralı
adasında 700 Türk askeri tarafından korunmakta haftada iki gün doktor
kontrolünden geçirilmektedir, bu ayrıcalık neden ve niçin yapılmaktadır.
Teröristbaşı İmralı adasından alınarak yassı adaya nakledilmeli, askeri bir
bölgede cezasını çekmelidir. İmralı adası da eski verimli haline
dönüştürülmelidir.